top of page

KBB Uygulamaları

tükrük_k.jpg

TÜKÜRÜK BEZÄ° TÜMÖRÜ

TÜKRÜK BEZÄ° TÜMÖRÜ

​

Vücudumuzdaki ana tükürük bezleri, tıp dilinde majör tükürük bezleri olarak da adlandırılan kulak önü (parotis), çene altı (submandibuler) ve dilaltı (sublingual) tükürük bezleridir. Bunun yanı sıra ağız içindeki mukozadan gırtlaÄŸa kadar yaygın ÅŸekilde yerleÅŸmiÅŸ olan yüzlerce minör tükürük bezi de mevcuttur.

Tükürük bezi tümörlerinin %80’i kulak önü tükürük bezinden, yaklaşık %10’u çene altı tükürük bezinden geri kalanı da dilaltı ve minör tükürük bezlerinden kaynaklanır. Burada çok çeÅŸitli tümörler karşımıza çıksa da söz konusu tümörlerin %80’i iyi huylu, yalnızca %20 kadarı kötü huyludur.

En sık rastladığımız iyi huylu tümör ‘pleomorfik adenom’ adı verilen bir tümörken ikinci sırada ‘Warthin tümörü’ gelmektedir. Kötü huylu tümörlerin en sık görülenleri ‘mukoepidermoid kanser’ ve ‘adenoid kistik kanser’dir.

​

TÜKÜRÜK BEZÄ° TÜMÖRÜ TANISI NASIL KONULUR?

Tükürük bezi tümörlerinde tanıda önce hastanın ÅŸikâyetleri dinlenir. Tipik olarak bir pleomorfik adenom, en sık yerleÅŸtiÄŸi kulak önü tükürük bezinde yavaÅŸ yavaÅŸ büyür. Bu düzgün sınırlı bir kitledir, yüz siniri felcine neden olmaz, genellikle hastanın elinin altında hareket edebilen bir topak olarak hissedilir ve aÄŸrı yapmaz. Bazen hastalar söz konusu kitleyi fark eder etmez baÅŸvurur, bazen de birkaç yıl boyunca iyice büyümesine izin verip kozmetik bir sorun yaratınca hekime gelirler. Kötü huylu tümörler ise daha hızlı büyürler, bunlar sert, ellediÄŸimizde hareket yeteneÄŸi az ya da hiç hareket etmeyen kitleler olarak karşımıza çıkabilirler. Bazen de hastada yüz siniri felcine yol açabilirler. Hekim muayenesinde kitleyi eliyle hisseder. Yüz siniri iÅŸlevlerini deÄŸerlendirir. Radyolojik tetkiklerden en çok kullanılanlar ultrason, MR (emar) ve Bilgisayarlı tomografidir. Ardından ince iÄŸne aspirasyon biyopsisi adı verilen bir iÅŸlem gerçekleÅŸtirilir. Burada amaç söz konusu tümörden ince bir iÄŸne yardımıyla vakum tekniÄŸiyle hücre elde etmek ve bu hücreyi patolojik incelemeye yollamaktır. Bu iÅŸlemde herhangi bir anesteziye gerek yoktur. Patolog meslektaÅŸlarımız bu hücreleri inceleyerek tümörün cinsi hakkında bize bilgi verebilirler. Ancak bu ÅŸekilde gerçekleÅŸtirilen biyopsi bir ‘ön fikir’ vermekte, bazen cerrahi sonrası farklı bir sonuçla karşılaşılabilmektedir.

​

TÜKÜRÜK BEZÄ° TÜMÖRLERÄ°NÄ°N TEDAVÄ°SÄ° NEDÄ°R?

Tedavinin temeli cerrahidir. Ä°yi huylu tümörlerde, en sık karşılaşıldığı kulak önü tükürük bezinde olduÄŸu gibi- tümör tutulan bezin bir kısmıyla birlikte çıkarılır. Bazen de çene altı tükürük bezinde olduÄŸu gibi tükürük bezinin tamamı çıkarılır. Pleomorfik adenom adlı en sık rastladığımız iyi huylu tümörü olan bir hasta ameliyattan kaçarsa ve özellikle 10 yıldan uzun bir süre söz konusu tümör yerinde kalırsa belli bir oranda bu tümörün habasete dönüÅŸebildiÄŸi bilinmektedir. Kötü huylu tümörlerde daha geniÅŸ cerrahiler uygulanır. Bezin tamamı çıkarılabilir, hastanın ameliyat öncesi yüz felci ortaya çıktıysa yüz siniri de bezle birlikte çıkarılır ya da ameliyatta tümörün yüz sinirini istila ettiÄŸi görülürse yüz sinirinin etkilenen bölümü çıkarılabilir ve mümkünse baÅŸka yerden alınan bir sinir parçasıyla bu bölüm tamir edilebilir ya da bazı dallar feda edilebilir. Yine bazı kötü huylu tümörlerde ‘boyun diseksiyonu’ adı verilen bir iÅŸlemle boyundaki lenf bezleri çıkarılabilir ve cerrahi sonrası bazı olgularda ışın tedavisi gerekli olabilir. Cilt tutulumu olan kötü huylu tümörlerde cilt de çıkarılıp bazı rekonstrüksiyon (yeniden yapılandırma) yöntemleri uygulanabilir.

Ä°yi huylu tümörlerde uygun cerrahi teknikle nüks oranı çok azdır. Kötü huylu tümörlerde ise baÅŸarı baÅŸlıca tümörünün cinsine ve yaygınlığına baÄŸlı olarak deÄŸiÅŸkenlik göstermektedir.

bottom of page